Page 5 - YKS BÜLTEN SAYI 5
P. 5

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

             GÜLAY LEYLEK    /    MEHMET HALİT BAKİ ANADOLU LİSESİ


       Sevgili Gençler ,
       YKS  hazırlık  aşamasında  sizlere  destek  olmak  amacıyla  yayımlanan  dergimizin  son  sayısından

       hepinize  merhaba.  Günler  ne  çabuk  geçti,  daha  dün  diyebileceğimiz  ilk  sayıda  size  seslenişimin
       üzerinden  aylar  geçmiş.  YKS’ye  günler  kala  ha  gayret  çabalamaya  devam  ediyoruz.  Yoruldunuz,
       yorulduk  biliyorum.  Dersleri  tekrar  tekrar  çalışmak  zorunda  olmak,  sözel  malzemenin  unutulurluğu

       yordu  sizi  en  çok.  Ama  umuyorum  sınav  günü  kitapçığın  sayfalarını  çevirmeye  başladığınız  an
       yorulduğunuza değdiğini anlayacaksınız. Çünkü yeryüzünde alın teri karşılığı verilen nimetten daha
       güzeli var olmadı.

       Son ana kadar çabaladınız, sınava kadar çabalamayı sürdüreceksiniz; sonuç istediğiniz gibi olursa
       değmeyin  keyfinize…  Ya  olmazsa?  Hiç  olmazsa  denediniz,  deneme  cesareti  gösterdiniz.  Bir  şeyin
       olmasından çok onu denemeye cesaret etmek var oluşu ortaya koymanın en önemli başlangıcıdır.

       Unutmayın,  hayatta  bir  yere  gelip  ismini  tarihe  altın  harflerle  yazdıranlar  deneme  cesaretini
       gösterenler arasından çıkmıştır.
       Denemeden  bu  kadar  bahsetmişken  mayıs  ayı  Türk  edebiyatı  dersi  müfredatının  6.  Ünitesi

       “Deneme” üzerine de birkaç söz söyleyelim:
















       Bir  insanın  herhangi  bir  konuda  duygu,                Denemelerde hayat, ölüm, aşk, sanat, felsefe,
       düşünce  ve  görüşlerini  paylaşmak  amacıyla              din,  ahlâk,  gelenek,  siyaset  gibi  kişiyi  veya
       kesin hükümlere varmadan samimi bir üslupla
       yazdığı yazılara deneme denir.                             toplumu  ilgilendiren  her  konu  ele  alınabilir.

       Deneme,  derin  düşünceden  çok,  kişinin  kendi           Denemede  yazarın,  kendisiyle  konuşur  gibi
       dışındaki  nesnelerle  herhangi  bir  konuda               içten  ve  yapmacıksız  bir  anlatımı  vardır;
       gerçek  ya  da  hayalî  olarak  girdiği  diyalogun         deneme iç dünyanın samimi itirafı gibidir.
       ürünüdür.  Ele  aldığı  düşünceleri  kanıtlamaya
       gerek  duymayan  deneme;  “bence”,  “Benim                 Türk edebiyatında bugünkü anlamıyla deneme
       diyeceğim  şudur.”  gibi  ifadeleri  kullanan,             türü  Tanzimat’tan  sonra  Batı  edebiyatının
       kişisel duygu ve düşüncelere yer veren öğretici
                                                                  etkisiyle  görülmeye  başlamıştır.  Deneme
       bir edebî türdür.
       Denemeyi  ilk  kez  bir  tür  olarak  ortaya  koyan,       türünün    temelini    Türk    edebiyatının    ilk
       Fransız  yazar  Montaigne’dir.  Başlangıçta  ayrı          gazetelerinde    yayımlanan      bazı   düşünce

       bir tür olarak değerlendirilmeyen deneme türü,             yazıları  oluşturur.  Edebiyatımızda  Tanzimat
       zamanla  kendi  ölçü  ve  sınırlarını  ortaya
                                                                  edebiyatıyla  önemli  bir  yere  sahip  olmaya
       koymaya başlamış, bugünse kendine özgü bir
                                                                  başlayan  düzyazı  türleri  bu  dönemde  keskin
       tür  olarak  edebî  türler  arasındaki  yerini
                                                                  çizgilerle birbirinden ayrılamamıştır.
       almıştır.

                                                                                                         S A Y F A   0 3
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10